|
Di dirokede iro |
|
|
Rojek wek îro... 1639 Fîlozafê Mezin, Îdrîsê Bedlîsî; yêkû bi eslê xwe Kurde, liser banga Siltan Selîm, Îdrîsê Bedlîsî, bangî hemî Mîr û Beglerên Kurda û Serok Eşîran kir, bi hevre peymanek girêdan, bi Siltan Selîm re hevalbendî kirin. Ew şerê giran û mezin, yêkû di navbera, Sefewîayan û Osmaniyan da, ji holê rakirin, di vî encamê da, Sefewî tekçûn, serkevtin bu para Siltan Selîm. Kurdistan, weke Heremên Azad, girêdayî bi Osmaniya ve ma...
Piştê cenga Çaldiranê (1514) di navbera Osmanî û Îranî yan de şer û cenge li ser Kurdistanê, nêzîkî 130 salî dewam kir. Heta ku di sala 1639 an de Osmanî û Sefewî li hev hatîn û li bajarê Qesra Şîrîn civiyan peymana Qesra Şîrînê (1639) çekirin. Piştî vê peymanê, herêma Erdelan ji Îranê re dima, herêma Mukrî û Şehrezur (Silêmanî) jî ket destê Osmaniyan. Herêmên Kurdistanê yên din, weke mîrnîsîna Cizîrê, Umadiye, Soran û Baban jï, li ser rewşa xwe ya berê man. Lê, ceng û şer ji Kurdistanê xilas nebûn. Ji aliyekî şerê bira-kujî yê, ji aliyek dinda jî, istila û dagirkeriya Osmanî û Îranî yan. Heya sala 1831 peymana Qesra Şîrîn bi her rewş û bendên xwe cih girt û Kurdistan bi tecayî ket bin destê wan û di navbera wanda hate bêşkirin û bû du parçe...
Di Sedsala 17 de û 07-17 ê Gûlana 1639 de, bi rêya, Fîlozafê Mezin, Îdrîsê Bedlîsî yê Kurd, Peymana Qasra Şîrîn, di navbere Şahê 1. Ebbas û Siltanê Osmaniyan Muradê 4. da hat pêk anîn. Di vê paymanê de, Kurdistan bu du beş, beşek ket bin metîgerî ya Îranê û beşek ma dibin metîgerî ya Osmani yan de.
|
|
|
|
| |
KIRILSIN BARIŞ VE KARDEŞLiK DEMOGOJiSiNiN PRANGASI
di Monday, 18.November. @ 07:44:01 CET
Osmanlı´lar tarihin her defasında kendilerini
sömürgecilikte yenilemek için, Kurdıstan´daki sevk ve
idareyi ellerinde tutan Kürt Mirliklerini birçok
katliamlarla sindirmiştir. Ve bu katliamlar sonucunda
Mirlerin mal varlikları karşılığında, kurdukları sahte
Kürt beyliklerini kullanarak saltanatlarını yıllarca
sürdürmüştür. Örneğin bir tarite Rus Çarlığı ile
Osmanlı Imparatorluğunun arasında olan bir savaşta,
Kürt beyliklerinden alınan 100 bin cıvarında cengawer
Rus Çar Imparatorluğuyla yaptıkları savaşta
öldürtüyorlar. Mirler dönemi olsaydı bunu
yapamazlardı. Tabiki sömürgeci Osmanlının inkar ve
red palitikalarınının mirasçısı olan TC devleti
kuruluşundan bugüne kadar sömürgeciliğin çirkefliğini
devir almıştır.
Kürt milletinin insani talebi olan Ulusal Kurtuluş
Mucadelesi birçok serhıldanlar Kurdıstan lı kahramanca
yürütülmüştür. TC devleti daha ilk kuruluş arifesinde
Kürt kahramanları olan, Seyid Abdulkadir, Cıbranlı
Halid Bey, Yusuf Ziya Bey, Şeyh Şerif, Şeyh Sayid,
Seyid Rıza, Ali Şêr, Zrife Hanım gibi daha birçok
önder kadrolarlan birlikte, on binlerce Kürt
evlatlarını, hunharca katletiler. Halen Kürt halkı
üzerinde faili meçhullar ve yargısız infazlar devam
etmektedır.
Sömürgeci TC devleti uyguladığı her katliamdan sonra
Kürtler arasında taraf bulup, seçim bezırganlığını
kulanıp kendilerini yenili yeniliyorlar.
Çanakale savaşından tutunki, taaa Atatürk´ün
düzenlediği kongrelere kadar, Kürt cengawer leri ile
ileri gelen şahsiyetleri ahmaklığın körlüğüylen
sömürgecinin safında yer alarak, Türklere tarihin son
sayfalarını yazmıştır. Bu davranışlarıyla kendilerini
ve günümüzedek bizide, sömürgecilerin pençesine esir
etmiştir.
Atazürk´ten gelen ilk demogoji, ´´ Türkiye kürtlerin
ve türklerin dir,´´ bu politika devam ederek dönemin
Cumhur Başkanı Demirel´in ´´Kürt realitesini
tanıyoruz.´´ demesi, Mesut Yılmaz´ın ´´AB yolu
Diyarbakırdan geçer´´ demesi, ve Ismail Cem´in
´´Türkiye´deki kürtler kültürel ve demokratik, hakları
olmak üzere, diğer tüm haklarını kulanabiliyorlar.
Özelikle Kürt dili üzerinde hiçbir yasak ve kısıtlama
yok´´ diyodu. Bu palavralar TC devletini, uygar olan
bir hukuk devleti kimliğine büründürüp vede Avrupa
Birliğine rahatça girebilme girişimidir. Büyük bir
duyarlılık ve mucadeyle olmalıki, sömürgeci TC
devletinin bu palavracı girişimini kolaylaştımak için,
Kürtler hiç bir biçimde kulanılmamalıdır.
Barzani´nin önderliğiyle peşmergelerin verdiği onurlu
savaşda özgürlüğün nahrasıylan, ´´Ya mırın Yaneman´´
(Ya ölüm Ya Kurdıstan) sloganının kazanılımı olan
ülkemiz Kurdıtan´ın güneyi, kuzeyli kürtlerce
kayıtsız, şartsız, destekleneceğine, pervasızca
kuzeyli kürtler, güneyli kürtlere düşman etiriliyor.
Kuzeyli kürtlerin önder gücü konumunda tutulan PKK´NIN
devamı KADEK bu tavırları devam etirirse o zaman
Kurdıtan´ daki gelişmelerden, sömürgeciler tarafından
Kurdıstan´lılara karşı açılan psikolojik, soğuk ve
sıcak savaşın askerliğini yapıyorlar. Denilir.
PKK ´´Bağımsız Birleşik Sosyalist Kurdıstan´´
şiarıylan kürtleri ayaklandırarak daha sonrada bu
şiarın arkasında durmadılar. Vede hiç bir kazanılımı
elde etmeyerek, bir çırpıda serhıldanlıktan
uzaklaşıpta, barış ve kardeşliğin demogojisiyle Kürt
ulusunu aldatmak ayıp değilmi? Tabiki ayıptır. Kürt
ulusu bilsinki barış Kurdıstan ´ın bağımsızlığını
kazandıktan sonra istenilir.
Peki seçenek ne olmalı? Kudıstan´ın özgürlüğümü? Yada
Kurdıstan sömürge kalsında, Abdullah ÖCALAN´MI özgür
kalmalı? Zaten özgürde, yoksa nasıl TC siyasilerinden
fazla siyasi mesajlar verebilir.? Yada tutukluyken,
hukuken nası bir siyasi partinin lideri olabiliyor.
Benim bildiğim bir insanın bir siyasi olşumun
liderliğini yapabilmesi için özgür olması lazım. Kürt
ulusuna gerçekleri yansıtmak onurluluktur.
Sömürgecilerin inadına; PKK´NIN içindeki yurtsever ve
aydınlar, Kurdıstani duygularla kendi süreçlerinin
içindeki yanlışklarını gidererek, gözü kör ve ahmakça
miritltği sona erdirerek, kardeşlik hukukunu sağlama
mucadelesini vermeleri gerekir. Ayreten Kemalist
rejimin iddeolojisi ve politikasıyla üniter devleti
benimseme vede demokratik cumhuriyet´e sarılan
zihniyetlere hayır demeliler. Kurdıstan´i taleplere
vede zihniyetlere merhaba diyerek, Kürt şehitlerinin
ruhunu şad etmeliler.
alicahitkirac@yahoo.de 17.11.02
|
|
| |
|
Têkeve |
|
|
Xwe bêpere REGISTER bike!. Bibe endamê malpera me û ji taybetîyên malperê sûd werbigire. Pêşdîtin wek dilê xwe biguherîne. Bibe xwedîyê beşek serbixwe û bikaribe bi bikarhênerin din ra baştir ragihîne
|
|
|
|
|
|